25 Haziran 2011 Cumartesi

New York’ta Beş Minare

Fragmanı ve film afişleri oldukça etkilemişti. Konusunu da duyunca ansızın filme gittik. Yabancı diyaloglarda dublaj yapmaları hiç güzel olmamış. Bana göre filmin havası bozulmuş. (Mutlaka farklı versiyonları mevcuttur, onlara lafım yok)
Faklı kültürleri barındıran senaryoları her zaman sevmişimdir. Farklı din olarak algılanmasını istemem, kültür olarak algılanmasını isterim. Mesela, “otel sorulan ev misafir eder.” şeklinde…  Bu şekilde kültür farklılıklarına daha çok yer verilmesini isterdim.
Aksiyon sahneleri hollywood filmlerini aratmıyor. Bu konuda gerçekten emek vermişler. Oyunculuk bakımından Haluk Bilginer, Danny Glover ve Gina Gershon performansları çok güzel. Mustafa Sandal, aksiyon sahneleri haricinde pek oyunculuk sergileyememiş. Mahsun Kırmızıgül ise oyuncu kıvamına gelmek üzere diyebilirim. Rolündeki tiplemeyi anlatabiliyor. Ne çok kötü, ne de çok iyi…
İslam, İslami Terör, ABD ‘deki İslam fobisi, ülkücü yapılar, cemaatler, Türkiye’nin geçmiş siyasetine, gündemine , yapısal bozukluklarına, insanların cehaletine, ABD’nin Irak politikasına, Filistin sorununa bir çok gönderme yapılmış fakat derinlere inilmeden yüzeysel geçilmiş. Merkezde İslam ve Terör kelimelerinin yan yana koyulmaması gerektiği ve insanların cehaleti duruyor. Böyle güzel bir anafikir için senaryo baştan iyi gitse de sonlara doğru bozuluyor ve mantıksız geliyor.  Senaryo biraz daha farklı şekilde son bulabilir ve mantığa  uygun olabilirdi.
Tamam, ben sinema eleştirmeni değilim. Oyunculuktan felan da anlamam lakin onlarca film izlemişliğimiz var. Karşılaştırınca senaryo çok sırıtıyor. :)
Görüntülerden film için emek harcandığı anlaşılıyor. Bu yüzden Mahsun Kırmızıgül’ü tebrik etmek lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sessiz Kalma Sende Yorum Yap !